Hepimizin yaşamlarında belirleyici olan ortak birkaç evre bulunmaktadır. Bu sebeple içerikleri yaşamdan yaşama farklılaşsa da çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişkinlik, yaşlılık gibi evrelere isim vermişizdir. Çocukluğun bitip gençliğin başlamasıyla başka birileri çocuk olur, aynı sırada başkaları ilk yetişkinlik evresini yeni ve geçici sahiplerine bırakarak yaşlanmaya başlamıştır. Bu sebeple, eğer şanslıysak hepimizin görmek istediği bir evredir yaşlılık. Yine de yaşamın her evresi gibi, bu evrenin de deneyimlenme biçimleri toplumdan topluma farklılık göstermektedir.
Dünyanın dört bir yanında insanlar, kendilerine ideal bir yaşlılık süreci oluşturabilmek için çabalamakta, bu konuyla ilgili çeşitli devlet politikaları geliştirilmekte, özel ya da devlet bünyesinde hizmet veren kuruluşların sayısı artırılmaktadır. Bu bağlamda verilen hizmetler, genel olarak ileri yaş ya da yaşlı bakımı kavramı altında toplanmaktadır.
İleri yaş bakım hizmeti, ülkelerin sahip oldukları yaşlı nüfusuna, ekonomik, kültürel ve toplumsal yapıya göre şekillenmektedir. Toplumların sahip olduğu yaşam kalitesi ve erişilebilen tıbbi bakım, zaman içerisinde gelişmektedir. Bununla beraber, insan nüfusu da giderek yaşlanmaktadır. Bu sebeple zaman içinde yaşlı bakımı konusunda kaliteli hizmet sunan kuruluşların tercih edilmesi, aynı sebepten bazı ülkelerin de uluslararası sağlık turizmi arenasında daha tercih edilebilir olmasını sağlamaktadır. Türkiye’de de bu kapsamda hizmet veren kuruluşların sayısı gün geçtikçe artırılmakta ve yaşlı bakımı alanında tanınırlığa yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Yaşlı bakımı konusunda kaliteli bir hizmet sunmak için yapılan bu çalışmalar, Türkiye’nin uluslararası sağlık turizmi alanında hedeflediği konuma gelmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Türkiye’de, ileri yaş bakımı alanında hizmet veren kuruluşların sayısı giderek artmakta ve 2021 yılının Kasım ayı itibarıyla 400’den fazla huzur evinde, yaklaşık 27.000 yaşlı misafirin bulunduğu bilinmektedir. Genel nüfusa bakıldığında, Türkiye’de yoğun bir yaşlı nüfusunun bulunduğu söylenemez. Ancak bir ülkede yaşlıların sayısının artması, aynı zamanda o ülkede refah düzeyinin artarak yaşam süresinin uzaması anlamına da gelmektedir. Türkiye nüfusunun güvenle yaşlanabilmesi ve sağlıklı bir yaşlılık süreci yaşaması, öncelikli hedefler arasında yer almaktadır.
İleri yaş bakımı alanında verilen hizmetler aynı zamanda sağlık turizmi sektörünün de önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Farklı ülkelerden insanlar (bu kişiler coğrafi, iklimsel, ekonomik veya kültürel sebeplerle Türkiye’ye gelen turistler ya da yıllarca yurt dışında yaşamış ancak ömrünün geri kalan kısmına ülkesinde devam etmek isteyen gurbetçiler olabilir) güvenli ve kaliteli bir yaşam deneyimi elde edebileceklerini düşündükleri takdirde Türkiye’de yaşlı bakım hizmeti veren kuruluşları tercih etmektedir.
Engellilik, tanımlanma, anlamlandırma ve deneyimlenme biçimleri bakımından pek çok farklı tartışmanın yaşandığı bir olgudur. Engellilerin toplumdaki yeri, toplumda engelliliğe atfedilen anlamlar, bu doğrultuda geliştirilen/geliştirilemeyen politikalar, bizzat insan yaşamında yankı bulması bakımından önemlidir. Bu konuda söylenmiş ve eyleme geçirilmiş her şey, toplumsal yaşamda engelliliğin sahip olduğu yerin bir göstergesidir. Hepimizin toplumsal yaşamda bir yeri vardır, ancak sahip olduğumuz konfor, büyük oranda diğer insanların bizi konumlandırma biçimlerine bağlıdır.
Doğuştan, bir kaza veya hastalık sonucu içinde bulunulan bu durum, her engelli için bambaşka bir yol çizmektedir. Ancak hemen tüm engellilerin deneyimlediği bazı ortak zorluklar vardır. Dışa bağımlılık, bu zorluklardan biridir ve engellilerin toplumsal yaşamdaki konumlarını büyük ölçüde belirlemektedir. Aynı zamanda bu, kişinin kendi kimliğine yüklediği anlamı da belirlemektedir. Başka bir ifade ile, engelliliğin toplumda sahip olduğu anlam, aynı zamanda engelli bireylerin kendilerini görme biçimlerinin de belirleyicisidir. Bu sebeple, engellilik üzerine yapılan çalışmalar, toplumsal farkındalığın artırılması ve ayrımcılığın azaltılması yönünde oluşturulmaktadır. Bu sayede toplumsal yaşam, herkesin güvenle yaşayabileceği ve nüfusun sosyal yaşama en sağlıklı biçimde entegre olabileceği şekilde yeniden düzenlenmeye çalışılmaktadır. Engelliliğin sosyal gerçeklikte sahip olduğu yer toplumdan topluma değişiklik gösterdiği için, engelli nüfusa yaklaşma politikaları ülkeden ülkeye farklılaşmaktadır.
Türkiye’de hayat şartlarındaki iyileşmeler, bakım ve sağlık hizmetlerinde kaydedilen gelişmeler sonucu ardından insan ömrü uzamış, yaşlı nüfusun genel nüfus içindeki oranı yıllar içerisinde yükselmeye başlamıştır. Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında hazırlanan raporda, dünyadaki toplam nüfusun %12,5’inin 60 yaş ve üzeri bireylerden oluştuğunu belirtmektedir. Süreç içerisinde engelliler yaşlanmakta veya kişiler yaşlanırken çeşitli engellere sahip olmaktadır. Bu sebeple, ileri yaş ve engelli bakımı turizminin gelişmesine yönelik ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
İleri yaş ve engelli bakımı turizmi, ileri yaşta veya engelli turistlere yönelik sağlanan bir hizmet biçimidir. Bu anlamda, doğru bakım ve rehabilitasyonun sağlanması amacıyla klinik konukevleri açılmakta, geriatri (yaşlılık hekimliği) hizmetleri veren tedavi merkezleri kurulmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’de hizmet veren bakım evlerinde, gerekli eğitim sertifikalarına sahip personeller aracılığı ile geliştirilen çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Bunlara çeşitli seyahatler, engellilere yönelik geliştirilen aktiviteler ya da meşguliyet terapisi olarak adlandırılan etkinlikler örnek olarak gösterilebilir.
Türkiye’de sağlık hizmetleri, kişilerin tam katılım sağlayabileceği şekilde hem ileri yaştaki ve engelli bireylere, hem de refakatçileri için ulaşılabilir, karşılanabilir bir maliyete sahip hizmetlerden oluşmaktadır. Sunulan sağlık hizmetlerini ve bu hizmetlerin verildiği kurumlar, kurumların işleyişleri ve özellikleri özenle düşünülmüş ve hazırlanmıştır.
Türkiye’de yer alan bakım merkezlerinde bireyin ihtiyacına yönelik birçok tedavi yöntemi ile beraber kaliteli bir hizmet anlayışı güdülerek 5 yıldızlı otel konforunda hizmet verilmektedir. Yüksek sağlık standartlarına sahip bakım evlerinde, sağlık alanında uzmanlaşmış ve deneyimli hekimler, fizyoterapist, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, beslenme uzmanı, ilgili alanlarda uzmanlaşmış hemşirelerden oluşan personeller ile hizmet verilmektedir.
İleri yaş ve engelli bakımı turizminde, yanlarındaki refakatçiler, akrabalar ve bakıcılara sunulan hizmetleri de kapsamaktadır. Bu sebeple, Türkiye’ye gelen hasta ve hasta yakını sayısı da giderek artmış ve buna bağlı olarak düzenlenen organizasyon sayılarında da çeşitlilik ve artış gözlenmiştir. Türkiye’de sunulan ileri yaş ve engelli bakımı turizmi, öncelikle hizmet alan kişilerin toplumsal yaşama entegre olmasını sağlamayı hedeflemektedir.
Kaynak: https://usttak.org/engelli-bakim.aspx